HZ. PEYGAMBER ALEYHİSSELÂMIN GÖREVLERİ VE MİSYONU

Hz. Muhammed Aleyhisselâm yalnızca bir tebliğci değil, aynı zamanda insanları eğiten, arındıran, Kur’ân’ı açıklayan ve İslâm toplumunu inşa eden bir önderdir. O’nun görevi sadece vahyi aktarmakla sınırlı değildir; aynı zamanda vahyi öğretmek, hikmeti bildirmek, insanları arındırmak ve onlara en doğru şekilde yaşayacakları bir hayat nizamı sunmaktır. Kur’ân-ı Kerîm, peygamberin misyonunu farklı yönleriyle ele almış ve onun görevlerini detaylı bir şekilde açıklamıştır.

1. Tebliğ (Allah'ın mesajını eksiksiz iletme görevi)

Hz. Peygamber'in en temel görevlerinden biri, Allah'tan aldığı vahyi insanlara duyurmaktır.

 "Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et! Eğer bunu yapmazsan, O’nun elçiliğini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Şüphesiz Allah, kâfirler topluluğunu doğru yola iletmez." (Mâide 5/67)

 "Onlar, Allah’ın mesajlarını tebliğ eden, O’ndan korkan ve Allah’tan başka hiç kimseden korkmayan kimselerdir. Hesap görücü olarak Allah yeter." (Ahzâb 33/39)

 "Eğer yüz çevirirlerse, bil ki seni onların başına bekçi göndermedik. Sana düşen sadece tebliğdir." (Şûrâ 42/48)

 "Biz seni ancak bir tebliğci olarak gönderdik. Hesap görmek bize aittir." (Ra'd 13/40)

2. Tebyin (Vahyi açıklama ve yorumlama görevi)

Hz. Muhammed Aleyhisselâm, sadece Kur’an'ı tebliğ etmekle kalmamış, aynı zamanda onu insanlara açıklamakla da görevlidir.

 "Sana da bu zikri (Kur’an'ı) indirdik ki, insanlara kendilerine gönderileni açıklayasın (tebyin) ve onlar da düşünüp anlasınlar." (Nahl 16/44)

 "Bu Kitabı sana, hakkında ihtilafa düştükleri şeyi onlara açıklaman için (tebyin) indirdik ve o, iman edenler için bir hidayet ve rahmettir." (Nahl 16/64)

 "And olsun ki, Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Zira onlara kendi içlerinden, onlara Allah’ın ayetlerini okuyan, onları arındıran (tezkiye) ve onlara Kitabı ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermiştir. Oysa onlar önceden apaçık bir sapıklık içindeydiler." (Âl-i İmrân 3/164)

3. Tezkiye (İnsanları arındırma ve ahlaki terbiyeye yönlendirme görevi)

Hz. Peygamber, sadece insanlara vahyi anlatmakla kalmamış, onları ahlaken arındırmak ve eğitmekle de görevlendirilmiştir.

 "O, ümmîlere içlerinden, kendilerine Allah’ın ayetlerini okuyan, onları arındıran (tezkiye) ve onlara Kitabı ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermiştir. Oysa onlar daha önce apaçık bir sapıklık içindeydiler." (Cuma 62/2)

 "Ey Rabbimiz! Onların içinden, onlara Senin ayetlerini okuyacak, onlara Kitabı ve hikmeti öğretecek ve onları arındıracak (tezkiye) bir peygamber gönder." (Bakara 2/129)

 "Arınan (tezkiye bulan) ve Rabbinin ismini anarak namaz kılan kimse gerçekten felaha ermiştir." (A’lâ 87/14-15)

4. Talim (İnsanlara Kitabı ve Hikmeti öğretme görevi)

Hz. Peygamber, Allah’ın kitabını insanlara öğretmekle ve onları eğitmekle de görevlidir.

 "Size içinizden bir peygamber gönderdik ki size ayetlerimizi okuyor, sizi arındırıyor (tezkiye), size Kitabı ve hikmeti öğretiyor ve size bilmediklerinizi öğretiyor." (Bakara 2/151)

 "Allah, sana Kitabı ve hikmeti indirdi ve sana bilmediklerini öğretti. Allah’ın sana olan lütfu çok büyüktür." (Nisa 4/113)

 "Allah’ın size indirdiği Kitabı ve hikmeti hatırlayın, onunla öğüt alın." (Bakara 2/231)

5. Hüküm Koyma (Dini hükümleri uygulama görevi)

Hz. Peygamber Aleyhisselâm, sadece tebliğ ve talim yapmakla kalmamış, aynı zamanda insanlar arasında hüküm koyma yetkisiyle de donatılmıştır.

 "Hayır! Rabbine yemin olsun ki, onlar aralarında çıkan anlaşmazlıklarda seni hakem tayin edip sonra da verdiğin hükme, içlerinde hiçbir sıkıntı duymadan tam bir teslimiyetle boyun eğmedikçe iman etmiş olmazlar." (Nisâ 4/65)

"Allah ve Resulü bir iş hakkında hüküm verdiği zaman, mümin bir erkek ve mümin bir kadın için artık o işte kendi tercih hakları yoktur. Kim Allah’a ve Resulüne isyan ederse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur." (Ahzâb 33/36)

6. Müjdeleyici ve Uyarıcı Olma Görevi

Hz. Peygamber’in misyonlarından biri de müjdeleyici (beşîr) ve uyarıcı (nezîr) olmaktır.

"Ey Peygamber! Biz seni bir şâhit, bir müjdeleyici ve bir uyarıcı olarak gönderdik. Allah’ın izniyle O’na çağıran bir davetçi ve nûr saçan bir kandil olarak (gönderdik)." (Ahzâb 33/45-46)

"Biz seni ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik." (Fâtır 35/24)

7. Şâhitlik Görevi

Hz. Muhammed, kıyamet günü insanlara şâhitlik yapacak ve ümmetine örnek olacaktır.

"Her ümmete bir şâhit getirdiğimiz gün, seni de onların üzerine bir şâhit olarak getireceğiz." (Nahl 16/89)

"İşte böylece sizi orta bir ümmet kıldık ki, insanlara şâhit olasınız ve Peygamber de size şâhit olsun." (Bakara 2/143)

Özetle, Hz. Muhammed Aleyhisselâmın Kur'an'da belirtilen misyonları şunlardır:

1.    Tebliğ – Allah'ın mesajını eksiksiz iletmek.

2.    Tebyin – Kur’an’ı açıklamak ve yorumlamak.

3.    Tezkiye – İnsanları ahlaken ve ruhen arındırmak.

4.    Talim – Kitabı ve hikmeti öğretmek.

5.    Hüküm Koyma – Dini hükümlerin uygulanmasını sağlamak.

6.    Müjdeleyici ve Uyarıcı Olma – Cenneti müjdeleyip cehennem konusunda uyarmak.

7.    Şâhitlik – Kıyamet günü ümmetine ve insanlara şâhitlik etmek.

Bu misyonlar Kur'an ayetleriyle sabittir ve İslâm'ın temel taşlarını oluşturur.

Sonuç

Görüldüğü üzere, Hz. Muhammed Aleyhisselâmın Kur'an’da bildirilen misyonları, sadece vahyi insanlara iletmekle sınırlı kalmamış, aynı zamanda onu açıklamak, insanları eğitmek, ahlaken arındırmak, dini hükümleri uygulamak ve ümmetine örnek olmak gibi geniş bir çerçeveyi kapsamıştır. O, hem Allah'ın mesajını eksiksiz duyuran bir tebliğci, hem vahyi açıklayan bir mübeyyin, hem insanları ahlaken arındıran bir mürşid, hem de Kitabı ve hikmeti öğreten bir muallimdi.

Bununla birlikte, Hz. Peygamber yalnızca bir öğretici değil, aynı zamanda toplum içinde adaleti sağlayan bir hakem, insanları hem müjdeleyen hem de uyaran bir beşîr ve nezîr, ve nihayetinde kıyamet günü insanlara şâhitlik edecek bir şâhit olarak da görevlendirilmiştir.

Onun bu çok yönlü misyonu, İslâm’ın sadece teorik bir inanç sistemi olmadığını, aynı zamanda bireylerin hayatına yön veren pratik ve kapsamlı bir hayat nizamı olduğunu göstermektedir. Bu sebeple, Peygamber Efendimizin sünneti, sadece tarihî bir miras değil, bugün de Müslümanların hayatına ışık tutan bir rehberdir.

Kısacası, Hz. Peygamber’in görevleri Kur’an ayetleriyle sabittir ve İslâm'ın temel dinamiklerini oluşturur. Onun sünnetini anlamak ve yaşamak, sadece bir ibadet değil, aynı zamanda Kur'an’ın öngördüğü ideal insan modeline ulaşmanın en doğru yoludur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar