RÂBITA:
ALLAH’A YOLCULUKTA VE SORUN ÇÖZMEDE ZİHNÎ ODAKLANMA
Giriş
Râbıta, manevî rehberliğin temel kavramlarından biri olup, mürid (manevî yolcu) ile mürşid (manevî rehber) arasında kurulan bir bağdır. Bu bağ, müridin Allah’a yönelişini güçlendirmek, manevî terbiyesini hızlandırmak ve ruhsal huzura erişmesini sağlamak amacıyla uygulanır.
Râbıta, manevî yolculukta mürşidin rehberliğini sağlayan bir araçtır. Amacı, mürşidi yüceltmek değil, mürşid vesilesiyle Allah’a yakınlaşmaktır.
Bununla birlikte, râbıta sadece manevî bir pratik değil, aynı zamanda günlük hayatın her alanında bireyin karar süreçlerini yönlendiren, ona ahlâkî bir rehberlik sunan bir mekanizmadır. Yanı sıra onu psikolojik ve pedagojik yaklaşımlar ve zihnî odaklanma eğitimi bağlamında da değerlendirmek mümkündür.
Modern dünyada da bireyler, karmaşık problemlerle başa çıkmak için rehberlik ararlar. Psikolojik rehberlik ihtiyacının artmasında sosyal stres, ekonomik belirsizlikler, salgınların etkileri, doğal afetler ve teknolojik gelişmeler gibi faktörler rol oynamaktadır. Bu etkenler, modern yaşamın hızının getirdiği baskılar ve izolasyon gibi durumlarla birleşerek bireylerin ruh sağlığını olumsuz yönde etkilemekte ve psikolojik danışmanlık hizmetlerine olan talebi artırmaktadır.
Bu makalede râbıta yapılan kişi en ideal “Rol Modeli”dir. Bu da öncelikle Hz. Muhammed Aleyhisselâmdır. Onun olmadığı bu dünya hayatında ise, dinî hayatta Onu söz ve davranışlarıyla en iyi temsil eden Kur’an ve Sünnete bağlı Ehl-i Sünnet çizgisinde bir şeyh, mürşid, hoca rol model kabul edilebilir ve ona râbıta yapılabilir. Farklı disiplinlerde de rol model insanlar olabilir.
Râbıtanın Manevî Temelleri
Râbıta, İslâm’ın temel kaynaklarında doğrudan bir ibadet şekli olarak belirtilmese de dolaylı dayanaklara sahiptir. Kur'an-ı Kerim ve hadislerde geçen bazı ifadeler, râbıtanın temellendirildiği noktaları işaret eder:
1. Kur'an'daki Dayanaklar
“Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve O'na (yaklaştıracak) vesile arayın.” (Maide, 35) Bu ayetteki "vesile" arayışı, manevî rehberin, Allah’a yaklaşma yolunda bir rehber olarak yorumlanmasına zemin hazırlar.
“Onlar ayakta, otururken ve yan yatarken Allah'ı zikrederler; göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler.” (Âl-i İmrân, 191) Râbıta, Allah’ı sürekli hatırlamanın bir yöntemi olarak bu ayetle ilişkilendirilir.
2. Hadislerdeki Dayanaklar
“Kişi sevdiğiyle beraberdir.” (Buharî, Edeb, 96)
Bu hadis, müridin sevdiği ve örnek aldığı manevî rehberle manevî bağ kurmasının önemini vurgular.
Ashabın Hz. Peygamber Efendimize sürekli bir sevgi, bağlılık ve örnek alma hali içinde olması, râbıtanın tasavvufî köklerini oluşturur.
Râbıtanın Aklî ve Mantıkî Temelleri
Râbıta, insanın manevî dünyasını şekillendiren ve öğrenme süreçleriyle bağlantılı bir uygulamadır:
1. Örnek Alarak Öğrenme: İnsanlar soyut kavramları anlamakta zorlanabilirler. Somut bir model veya rehber, öğrenmeyi kolaylaştırır. Manevî rehber, ahlâkî ve manevî yönleriyle mürid için bir rol modeldir.
2. Manevî Disiplin: Râbıta, kişinin zihnini dağınıklıktan kurtarır ve manevî hedeflere odaklanmasını sağlar. Bu odaklanma, bir tür zihnî disiplin ve meditatif pratik olarak görülebilir.
3. Rehberliğe İhtiyaç: Günümüzde insanlar, karmaşık sorunları çözmek için rehberliğe ihtiyaç duymakta. Sosyal baskılar, ekonomik dalgalanmalar, salgın hastalıklar, doğal afetler ve teknolojik değişimler gibi unsurlar, bu ihtiyacın artmasında önemli bir rol oynuyor. Ayrıca modern yaşamın yoğun temposu, bireyleri yalnızlık ve stresle baş başa bırakmakta, bu da ruhsal sağlığı olumsuz etkileyerek psikolojik destek arayışını artırmaktadır. Râbıta, bu alanda da manevî bir rehberin bilgi ve tecrübelerinden yararlanma fırsatı sunar.
Râbıtanın Psikolojik Yönleri
Râbıta, bireyin zihnî ve manevî dünyasını güçlendiren birçok boyuta sahiptir:
1. Psikolojik Bağ ve Motivasyon: Râbıta, bir manevî rehberin manevî varlığına odaklanarak zihnî huzur ve konsantrasyonu sağlamaya yardımcı olur. Bu bağ, kişinin kendisini daha motive ve dengeli hissetmesine katkıda bulunur.
2. Telkin ve Zihnî Odaklanma: Râbıta, telkin gücüyle zihnî berraklık oluşturur. Manevî rehberin manevî rehberliğini düşünmek, kişinin Allah’a yöneliş bilincini artırır.
3. Eğitimde Süreklilik ve Örnekleme: Pedagojik açıdan râbıta, sürekli bir eğitim disiplini oluşturur. Manevî rehberin davranışlarını, ahlakını ve yaşam tarzını düşünmek, bu değerlerin içselleştirilmesine yardımcı olur.
Râbıtanın Pedagojik Temelleri
Râbıta, manevî eğitimin bir unsuru olarak pedagojik temellere sahiptir:
1. Rol Model: İnsanlar, soyut kavramları anlamakta zorlanabilirler. Bu yüzden, Allah’a yakın bir manevî rehberi somut bir örnek olarak görmek ve onun rehberliğinde Allah’a yönelmek, manevî öğrenme sürecini kolaylaştırır.
2. Süreklilik ve Disiplin: Eğitimde süreklilik esastır. Râbıta, müride manevî bir disiplin kazandırarak Allah’a yakınlık bilincini sürekli canlı tutar.
3. İdeal Davranışların İçselleştirilmesi: Manevî rehber, güzel ahlak ve Allah’a yakınlık bakımından ideal bir modeldir. Râbıta, bu değerlerin müridin zihninde yerleşmesine katkı sağlar.
Günlük Hayatta Râbıta: Modern İnsana Yönelik Uygulamalar
Râbıta, modern bireyin hızlı yaşam temposunda karşılaştığı sorunlara çözüm sunan bir yöntem olarak da değerlendirilebilir:
1. Ahlâkî Ölçüt ve Rehberlik: Manevî rehberin temsil ettiği doğruluk, adalet ve sabır gibi değerler, bireyin karar süreçlerine rehberlik eder.
2. Hatalardan Korunma: "Manevî rehberim olsaydı nasıl davranırdı?" sorusu, bireyin daha hikmetli ve doğru kararlar almasına yardımcı olur.
3. Psikolojik Rahatlama: Râbıta, zihnî dağınıklığı gidererek bireyin duygusal olarak huzur bulmasını sağlar.
4. Modelleme ve Empati Geliştirme: Manevî rehberin Allah’a yakınlık anlayışını düşünmek, bireyin kendi hayatında bu değerlere uygun bir yaşam sürmesine ilham verir.
Modern Psikoloji ve Râbıta
Râbıta, modern psikolojideki "modelleme (modeling)" ve "bilişsel çerçeveleme (cognitive framing)" teknikleriyle örtüşmektedir:
1. Modelleme: İdeal bir kişiyi örnek alarak davranışları öğrenme sürecidir. Manevî rehber, râbıta yapan için bir rol modeldir. Dünyevî herhangi bir aktivitede, bir disiplinde bir öğretmen ve usta rol model kabul edilebilir ve onunla özdeşleşme sağlanabilir. Meselâ, spor yarışmalarında sporcu alanındaki en başarılı ve örnek sporcuyu kendine rol model seçebilir.
2. Bilişsel Çerçeveleme: Zor durumlarda manevî bir rehberin bakış açısını benimsemek, bireyin olaylara daha geniş bir perspektiften yaklaşmasını ve bu algıya göre tepki vermesini sağlar.
Bu tekniklerin râbıtayla birleşmesi, manevî rehberliğin modern bireyin hayatındaki karşılıklarını güçlendirmektedir. Râbıta, manevî bir bağ olmanın ötesinde, bireyin psikolojik, zihnî ve ahlâkî gelişimine katkı sağlayan bir yöntemdir.
Manevî rehberim, Hocam, Ustam olsaydı nasıl davranırdı?
Bu soru, bireyin manevî değerlerle harmanlanmış kararlar almasını sağlar. Bu yaklaşım, sadece manevî bir eğitim aracı olarak değil, modern insanın manevî ve psikolojik ihtiyaçlarını karşılayan kapsamlı bir rehberlik sistemi olarak değerlendirilebilir.
Ferdî, ailevî bir sıkıntısı olan, iş hayatında, mesleğinde çıkmaza giren insanlar güvendikleri insanlarla istişare yapmanın yanında, bu soruyu kendilerine sorarak ve rol modelleri ile râbıta yaparak da onlardan manevî rehberlik alabilirler.
Peygambere Yönelik Râbıta: Manevî Bağ ve Rehberlik Yolu
Râbıta, genellikle manevî rehber ile mürid arasında kurulan bağ olarak bilinse de Peygamber Aleyhisselâma yönelik bir odaklanma olarak da düşünülebilir. Bu tür bir odaklanma, Peygamber Aleyhisselâmın manevî rehberliği ve örnek kişiliği üzerinden manevî bir bağlantı kurmayı ifade eder. İşte bu yaklaşımın bazı boyutları:
1. Kur'an'ın Rehberliği: Peygamber Aleyhisselâm, Kur'an-ı Kerim'in Kur’an’dan sonraki en büyük müfessiridir.. Onun sözleri, davranışları ve hayatı, Kur'an'ın pratikte nasıl yaşanması gerektiğini gösterir. Peygambere râbıta yapmak, aslında Kur'an'ı daha iyi anlamak ve yaşamak için bir yoldur.
2. Allah'a Yakınlaşma: Peygamber Aleyhisselâmın yaşamı ve öğretileri, Allah'a olan derin bağlılığı ve sevgiyi yansıtır. O'na râbıta yapmak, bu sevgi ve bağlılığı artırarak Allah'a daha yakın olmayı sağlar.
3. Manevî Örnek Almak: Peygamber Aleyhisselâm, İslâm'ın en yüce örneği ve rehberidir. Onun hayatı ve öğretileri, müminler için en yüksek manevî ve ahlâkî standartları belirler. Peygambere yönelik râbıta, onun ahlâkî ve manevî özelliklerini içselleştirmek için yapılabilir.
Peygambere yönelik râbıta, onun manevî rehberliğini ve ilhamını içselleştirmek anlamına gelir. Bu da kişinin Allah'a olan yolculuğunda daha bilinçli ve kararlı adımlar atmasını sağlar.
4. Sünnetin Takibi: Peygamber Aleyhisselâmın sünneti, İslâm'ın ana pratiğidir. Sünnet, Kur'an'ın doğru anlaşılması ve uygulanması için en güvenilir kaynaktır. O'na râbıta yapmak, sünneti daha yakından takip etmeye ve Kur'an'ı hayatımıza en doğru şekilde yansıtmaya yardımcı olur.
5. Manevî Bağ ve Sevgi: Peygamber Aleyhisselâma duyulan sevgi ve bağlılık, İslâm'da önemli bir yer tutar. Bu sevgi, manevî bir bağ kurarak Allah'a yakınlaşmanın bir yolu olarak görülebilir. Peygambere yönelik râbıta, bu manevî bağı güçlendirebilir.
6. İlham ve Rehberlik: Peygamber Aleyhisselâmın hayatı ve öğretileri, müminlere ilham ve rehberlik sağlar. Onun örnek kişiliği ve davranışları, müminlerin doğru yolda ilerlemeleri için bir rehberlik kaynağıdır.
Peygambere yönelik râbıta, manevî rehberlikle benzer amaçlara hizmet edebilir. Bu tür bir odaklanma, müminin manevî gelişimini ve Allah'a yakınlaşmasını destekleyen güçlü bir yöntem olabilir. Her iki yaklaşım da kişinin manevî dünyasında huzur ve denge bulmasına katkıda bulunur. Bu odaklanma, müminlerin manevî yolculuklarında Peygamber Aleyhisselâmın örnekliğini daha derinden anlamalarına ve yaşamalarına yardımcı olur. Dolayısıyla, Peygambere râbıta yapmak, aslında Kur'an'ı ve Allah'ı daha yakından takip etmek ve onlara daha derin bir bağlılık geliştirmek demektir.
Peygamber Aleyhisselam Yerine Neden Mürşide Râbıta?
Râbıtanın eleştirilen bir yönü, neden sadece doğrudan Hz. Peygamber Aleyhisselâma değil de mürşide yapıldığıdır. Bu sorunun cevabı, manevî rehberlik anlayışında saklıdır:
1. Yaşayan Rehber: Peygamber Aleyhisselâmın izinden giden mürşidler, onun sünnetini yaşatan ve öğreten örneklerdir. Manevî rehber, Allah Resulü Aleyhisselâmın maneviyatını çağdaş bir rehberlik bağlamında temsil eder.
2. Direkt İletişim: Manevî rehber, yaşayan bir rehber olarak müridin sorularına cevap verir, onun gelişim sürecinde aktif bir rol oynar. Mürid, bu iletişim sayesinde somut bir rehberlik alır.
3. Peygamberin İzinde: Manevî rehberler, Peygamber Aleyhisselâmın izinden giden ve onun öğretilerini en iyi şekilde uygulayan kimselerdir. Manevî rehberler, Peygamber Aleyhisselâmın sünnetine uygun olarak yaşar ve müridlerine de bu yolu öğretir.
4. İlim ve İrfan Aktarımı: Manevî rehberler, Peygamber Aleyhisselâmdan gelen manevî ilim ve irfanı müridlerine aktaran aracılardır. Bu şekilde, Peygamber Aleyhisselâmın manevî mirası nesilden nesile aktarılır.
Râbıta Nasıl Yapılır?
Öncelikle Peygamber Aleyhisselâm veya manevî rehber ile manevî bağ kurmaya niyet edilir ve sessiz, rahat bir ortam tercih edilir. Oturma pozisyonunda dik bir şekilde oturulur ve gözler kapatılır. Zihni sakinleştirmek için derin nefesler alınır. Manevî rehber hayal edilerek, onun manevî varlığı zihinde canlandırılır. Bu hayal, güçlü bir manevî bağ kurmayı sağlar.
Ondan adeta ders alınır. Allah’ın isimleri zikredilerek veya dualarla manevî yoğunluk artırılır. Manevî rehberle kalben bağ kurulduğu hissedilir ve onun öğütleri ve rehberliği alınmaya çalışılır. Râbıta seansı dua ve şükür ile sona erdirilir, Allah’a hamd, Resûl’e salât, manevî rehbere teşekkür edilir, rahmetlikse dua edilir. Allah’tan yardım ve destek istenir. Düzenli râbıta, manevî gelişim ve ruhanî huzur açısından önemli faydalar sağlar.
Râbıta Şirk midir?
Râbıta, İslâm tasavvufunda doğru niyet ve anlayışla yapıldığında şirk değildir. Ehl-i Sünnet âlimleri, râbıtanın manevî gelişim için önemli bir araç olduğunu ve şirk anlamına gelmediğini vurgularlar.
Özellikle İmam Rabbanî ve Mevlâna Celâleddin Rumî gibi büyük tasavvuf alimleri, râbıtanın Allah'a olan yolculukta yukarda geçen ve Maide, 35’te buyurulan bir vesile olduğunu belirtmişlerdir. Nakşibendi tarikatının kurucusu Bahâeddin Nakşibend (v. 1389) râbıta uygulamasını tasavvuf eğitiminde merkezi bir yere koymuş, râbıtanın Allah’a yönelmek için bir araç olduğunu vurgulamıştır.
Râbıta, Allah'a yakınlaşmak ve O'nun rızasına ulaşmak amacıyla yapılan manevî bir pratik olup, Tevhid inancını pekiştirir ve Hz. Peygamber Aleyhisselâm ile sâlih kulların sevgisini ifade eder. Dolayısıyla, Allah'a ortak koşmayı değil, Allah'ın rızasına ulaşmayı hedefler.
Sonuç
İslâm’ın manevî zenginliklerinden biri olarak râbıta, manevî eğitimin ve gelişimin önemli bir parçasıdır. Akıl ve mantık çerçevesinde değerlendirildiğinde, râbıtanın kişinin psikolojik, zihnî ve manevî gelişimine olumlu katkılar sağladığı görülmektedir. Bu bağlamda, râbıta, müridin içsel dünyasında huzur ve denge bulmasına, manevî hedeflerine ulaşmasına ve Allah'a daha yakın olmasına yardımcı olan güçlü bir uygulamadır. Mürşide yapılan râbıta, müridin yaşayan bir manevî rehberden doğrudan rehberlik ve destek almasını sağlar ve Peygamber Aleyhisselâm'ın izinden giderek onun öğretilerini yaşamayı ve yaymayı amaçlar.
Modern bireyin zihnî ve manevî denge arayışında râbıta, rehberlik sunan güçlü bir yöntem olarak değerlendirilebilir. Manevî bir uygulama olarak bireyin Allah’a olan yönelişinde rehberlik ve odaklanma sağlar. Amacı, mürşidi veya rol modeli yüceltmek değil, Allah’a daha yakın bir yaşam sürdürmektir. Bu anlamda râbıtaya şirk yakıştırması uygun düşmez. İslâm’ın manevî zenginliklerinden biri olarak, râbıta bireyin Allah’a yakınlaşmasını ve içsel huzurunu artıran bir uygulamadır.
Yorumlar
Yorum Gönder