HADİS-İ ŞERİFLERİN KUR’AN’I TEFSİR ETMESİ

 

Giriş

Kur'an-ı Kerim, İslâm'ın temel kitabı olarak, Müslümanlar için hayatın her alanında rehberlik eden ilâhî bir kılavuzdur. Bununla birlikte, Kur'an'da sunulan bazı hükümler ve prensipler, detaylı açıklama ve uygulama gerektirebilir.

İşte bu noktada, Peygamber Efendimiz Aleyhisselâmın sözleri ve uygulamaları olan hadisler devreye girer. Hadisler, Kur'an'ın anlaşılması ve hayata geçirilmesi sürecinde büyük bir öneme sahiptir.

Hırsızlık suçu ve bu suça verilecek cezalar, İslâm hukukunda önemli bir yer tutar. Maide Suresi 38. ayetinde hırsızlık yapanların ellerinin kesilmesi emredilirken, bu cezanın uygulanma şartları, miktarları ve istisnaları hadislerle açıklanır. Hadis-i şerifler, sadece hukuki bir çerçeve sunmakla kalmaz, aynı zamanda insani ve ahlaki prensipleri de ön plana çıkarır.

Bu çalışmada, hırsızlıkla ilgili hadisleri dikkate alarak, bu hadislerin Kur'an'ı nasıl detaylandırdığı, uygulama örnekleri sunduğu, adalet ve merhamet ilkelerini vurguladığı ve İslam hukukunun insani yönlerini nasıl ortaya koyduğu üzerinde durulacaktır. Hadislerin bu bağlamda Kur'an'ı açıklamadaki yeri ve önemi incelenecek ve Müslümanlar için neden vazgeçilmez bir rehber olduğu açıklanacaktır.


Hırsızın Elinin Kesilmesini Emreden Ayetin Hadislerle Tefsiri

Maide Suresi 38. Ayet hırsız erkek ve hırsız kadının elinin kesilmesini emreder:

وَٱلسَّارِقُ وَٱلسَّارِقَةُ فَٱقْطَعُواْ أَيْدِيَهُمَا جَزَآءًۢ بِمَا كَسَبَا نَكٰلًۭا مِّنَ ٱللَّهِ ۗ وَٱللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌۭ
 "Hırsızlık yapan erkek ve hırsızlık yapan kadının, 
yaptıklarına karşılık bir ceza 
ve Allah'tan ibret verici bir ceza olarak ellerini kesin. 
Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir."


Bu ayet, hırsızlık suçu için belirlenen cezayı ve bu cezanın uygulanma nedenini açıkça belirtmekte ancak hangi şartlarda kesileceğine açıklık getirmemektedir.

İşte bu görevi Hz. Peygamber Aleyhisselâm yerine getirmiştir.

Aşağıdaki hadis-i şerifler olmasaydı rast gele her hırsızın eli kesilebilir ve bu cezayı hak etmeyen insanlara zulmedilmiş olurdu.

Oysa Hz. Peygamber Aleyhisselâm bu uygulamaya çok önemli sınırlamalar getirmiş, insanların gaddarca cezalandırılmasına fırsat vermemiştir.

Ona bu görevi vahiy ile elbette yine Allah yaptırmıştır.

Bu Allah’ın Hz. Peygambere verdiği değer ve önemi de gösterir.  

Bu Hz. Peygamberin Allah’a ve dine ortak olması değil, Kur’an’a ve dine VAHİY ışığında açıklık getirmesidir.

 

Hırsızlıkla İlgili Âyeti Tefsir Eden Hadisler

Bu hadisler, hırsızlık cezasının uygulanma şartlarını ve İslam hukukunda bu cezanın nasıl yerine getirileceğini detaylandırmaktadır.

 

Hadis 1: "Bir hırsızın eli, çalınan malın değeri nisab miktarına ulaştığında kesilir."

 "لا تُقْطَعُ يَدُ السَّارِقِ إِلَّا فِي رُبْعِ دِينَارٍ فَصَاعِدًا."

(Sahih Buhari, Kitabü'l-Hudud; Sahih Müslim, Kitabü'l-Hudud)

 

Hadis 2: "Bir hırsız, hırsızlık yaptığında ve bu suç dört şahit tarafından doğrulandığında eli kesilir."

 "لا تُقْطَعُ يَدُ السَّارِقِ حَتَّى تَشْهَدَ عَلَيْهِ شُهُودٌ."

(Sünen-i Ebu Davud, Kitabü'l-Hudud)

 

Hadis 3: "Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurdu: 'Bir kimse hırsızlık yaparsa ve çaldığı mal sahibi tarafından affedilirse, eli kesilmez.'"

"إذا عُفِيَ عَنِ السَّارِقِ، سَقَطَ عَنْهُ الْقَطْعُ."

(Sünen-i Nesaî, Kitabü'l-Hudud)

 

Hadis 4: "Hz. Aişe (ra) şöyle dedi: 'Bir çocuğun veya delinin eli kesilmez.'"

 "لا تُقْطَعُ يَدُ الْمَجْنُونِ أَوِ الطِّفْلِ."

(Sünen-i Ebu Davud, Kitabü'l-Hudud)

 

Hadis 5: "Bir kimse, korunmuş bir yerden hırsızlık yaparsa elini kesin, korunmamış bir yerden çalarsa elini kesmeyin."

 "إذا سرق السارق من حرز فاقطعوا يده، وإذا سرق من غير حرز فلا تقطعوا يده."

(Sünen-i Nesaî, Kitabü'l-Hudud)

 

Hadis 6: "Bir kimse, ailesinin malını çalarsa elini kesmeyin."

 "من سرق من مال أهله فلا تقطع يده."

(Sünen-i Ebu Davud, Kitabü'l-Hudud)

 

Hadis 7: "Bir kimse, açlık yüzünden hırsızlık yaparsa elini kesmeyin."

"لا قطع على سارق في مجاعة."

(Sünen-i İbn Mâce, Kitabü'l-Hudud)

 

Hadis 8: "Peygamber Efendimiz (sav), bir kişinin elini kesmeden önce onu üç defa uyarır ve sonrasında bu suçu tekrarlarsa cezanın infazını emrederdi."

"كان النبي صلى الله عليه وسلم يحذر السارق ثلاث مرات، ثم يأمر بقطع يده إن عاد."

(Sünen-i Tirmizi, Kitabü'l-Hudud)

 

Hadis 9: "Değeri dörtte bir dinardan az olan bir şeyi çalan kimsenin elini kesmeyin."

 "لا تقطع يد السارق فيما دون ربع دينار."

(Sahih Müslim, Kitabü'l-Hudud)

 

Hadis 10: "Peygamber Efendimiz (sav), bir hırsızın suçunu ispat edebilmek için iki adil şahit gereklidir."

"لا تقطع يد السارق حتى يشهد عليه شاهدان عدلان."

(Sünen-i İbn Mâce, Kitabü'l-Hudud)

 

Hadis 11: "Bir kişi açıkta bırakılmış bir meyveden veya hayvandan çalarsa, onun eli kesilmez. Ancak o kişi, bunun saklandığı veya korunmuş bir yerden çalarsa, o zaman eli kesilir."

 "مَن سرق من ثمر مكشوف أو دابة مكشوفة فلا يقطع، ولكن إذا سرق من حرز فاقطعوا يده."

(Sünen-i Ebu Davud, Kitabü'l-Hudud)

 

Hadis 12: "Bir hırsız, gece çalarsa ve gündüz cezası infaz edilirse, bu cezayı ertelemek doğru değildir. Ancak, infaz edilmeden önce hırsız mal sahibine tazminat öderse, el kesme cezası düşer."

 "إذا سرق السارق ليلاً وأقيم عليه الحد نهارًا، فلا يؤجل، ولكن إذا دفع التعويض للمالك قبل إقامة الحد، سقط القطع."

(Sünen-i Nesaî, Kitabü'l-Hudud)

 

Hadis 13: "Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurdu: 'Hırsızlık yapanın eli, ancak çaldığı mal nisab miktarına ulaştığında kesilir. Eğer nisab miktarının altında ise, eli kesilmez.'"

 "لا تُقْطَعُ يَدُ السَّارِقِ إِلَّا إِذَا بَلَغَتِ السِّرْقَةُ النِّصَابَ، وَإِذَا كَانَتْ أَقَلَّ فَلَا تُقْطَعُ يَدُهُ."

(Sahih Müslim, Kitabü'l-Hudud)

 

Hadis 14: "Bir adam Rasulullah'a (sav) getirildi ve hırsızlık yapmaktan dolayı eli kesildi. Peygamber Efendimiz (sav) elleriyle onun elini bağladı ve bu kişiye rahmet duasında bulundu."

 "أُتِيَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم بِسَارِقٍ فَقُطِعَتْ يَدُهُ، ثُمَّ أُمِرَ بِهِ فَعُصِبَتْ يَدُهُ، ثُمَّ قَالَ: اللَّهُمَّ اغْفِرْ لَهُ وَتُبْ عَلَيْهِ."

(Sahih Buhari, Kitabü'l-Hudud)

 

Hadis 15: "Aişe (ra) şöyle dedi: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: 'Üst düzeyden biri hırsızlık yaparsa, onu cezalandırmam; fakat zayıf biri hırsızlık yaparsa, onu cezalandırırım, diye halk arasında yayılmış olan şey doğru değildir. Allah'a yemin ederim ki, Fatıma dahi hırsızlık yapsaydı, onun elini keserdim.'"

"عَنْ عَائِشَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهَا، عَنِ النَّبِيِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ: لَا يُرْضِي النَّاسَ أَنْ أَقْضِيَ عَلَى قُوَيَّائِهِمْ، وَأَتْرُكِ ضَعْفَائَهُمْ، وَاللَّهِ لَوْ أَنَّ فَاطِمَةَ ابْنَتِي سَرَقَتْ، لَقَطَعْتُ يَدَهَا."

(Sahih Müslim, Kitabü'l-Hudud)

 

Hadis 16 "İbn Ömer (ra) şöyle dedi: Rasulullah (sav) bir hırsızı elinin kesilmesi için yanına getirdi ve cezanın infazını gerçekleştirdi."

"أَنَّ ابْنَ عُمَرَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ: أَتَى النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم بِسَارِقٍ، فَأَمَرَ بِهِ، فَقُطِعَتْ يَدُهُ."

(Sahih Buhari, Kitabü'l-Hudud)

 

Hadis 17: "Hz. Ali (ra) şöyle dedi: 'Hırsızın elini kesiniz. Eğer hırsız, cezasını çeker ve tövbe ederse, onun tövbesini kabul ediniz.'"

"عَنْ عَلِيٍّ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ: اقْطَعْ يَدَ السَّارِقِ، فَإِنْ تَابَ بَعْدَ قَطْعِ يَدِهِ، فَاقْبَلْ تَوْبَتَهُ."

(Sünen-i Ebu Davud, Kitabü'l-Hudud)

 

SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

Hadisler Kur’an’ın bazı ayetlerini tefsirde olmazsa olmaz rol üstlenmiştir.

Örneğimizde, hadis-i şerifler “Hırsızın Elini Kesme” emrine açıklık getirmiştir.

El kesmenin hak edilmiş bir ceza olabilmesi için bütün şartlar açıklanmıştır.

El kesmenin ceza olmasından çok toplumun bu belâ ve hastalıktan kurulmasının amaçlandığı hadislerde görülmektedir.

Bu suçu işleyenin samimi tevbesi durumunda kişi tekrar topluma kazandırılmaktadır.

Hırsızlıkla ilgili hadisler, insanî, ahlâkî ve hukukî açıdan birçok önemli özellik taşıyor.

Bu hadisleri değerlendirirken öne çıkan bazı özellikler şunlardır:

İnsanî Özellikler

1.    Merhamet ve Tövbe: Hadislerde tövbe eden hırsızların affedilmesi gerektiği vurgulanır. Hırsızlık cezasının uygulanması sırasında Peygamber Aleyhisselâmın hırsıza rahmet duasında bulunması, merhametin önemini gösterir.

2.    Adalet: Adaletin sağlanması, hırsızlık cezasının uygulanmasındaki temel prensiplerden biridir. Herkesin kanun önünde eşit olduğu, Fatıma (ra) bile hırsızlık yapsa ceza alacağı vurgulanır.

Örnek: "Fatıma dahi hırsızlık yapsaydı, onun elini keserdim." (Sahih Müslim)

Ahlâkî Özellikler

1.    Doğruluk ve Güven: Hadislerde, hırsızlık yapmanın toplumun güvenini sarsacağı ve mal sahiplerinin haklarının korunması gerektiği üzerinde durulur.

2.    İffet ve Temizlik: Hadislerde, hırsızlık yapmanın insanın ahlaki yapısını bozduğu ve toplumun iffetini zedelediği vurgulanır.

Hukukî Özellikler

1.    Delil ve Şahit: Hadislerde, suçun ispatı için yeterli delil ve şahit gerektiği vurgulanır. Hırsızlık suçunun kesin olarak kanıtlanması, cezanın uygulanmasında temel bir prensiptir.

Örnek: "Hırsızlık yapanın eli, ancak çaldığı mal nisab miktarına ulaştığında kesilir." (Sahih Müslim)

2.    Orantılı Ceza: Hırsızlık cezasının, çalınan malın değerine göre belirlenmesi gerektiği ve küçük meblağlarda el kesme cezasının uygulanmaması gerektiği belirtilir.

Örnek: "Değeri dörtte bir dinardan az olan bir şeyi çalan kimsenin elini kesmeyin." (Sahih Müslim)

3.    Şartlar ve İstisnalar: Hadislerde, el kesme cezasının uygulanabilmesi için belirli şartların yerine getirilmesi gerektiği ve bazı istisnaların bulunduğu ifade edilir.

Örnek: "Bir kimse, açlık yüzünden hırsızlık yaparsa elini kesmeyin." (Sünen-i İbn Mâce)

Bu hadisler, hırsızlık cezasının uygulanmasında adalet, merhamet, doğruluk ve güven gibi insani ve ahlaki değerlerin yanı sıra, delil ve şahit gerekliliği, orantılı ceza ve belirli şartlar gibi hukuki prensiplerin de göz önünde bulundurulmasını sağlar.

Bu özellikler, İslam hukukunun toplumsal düzen ve adaleti sağlama amaçlı ceza anlayışını yansıtmaktadır.

En önemlisi bu hadisler Kur’an’ın anlaşılma ve en doğru şekilde uygulanmasında Sünnetin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar