KUR'ANCILIK
NEDİR?
Kur'an'ın doğrudan anlaşılması ve uygulanması üzerine odaklanan
bir düşünce ve hareket biçimidir. Bu anlayış, Kur'an'ın yegâne ve tek başına yeterli bir rehber olduğunu
savunur. Kur'ancılık, zamanla hadislerin,
Sünnetin ve diğer dini
metinlerin Kur'an ile çeliştiği veya geçerliliğini yitirdiği görüşünü
benimseyebilir. Bu düşünceye sahip olanlar, İslâm'ı yalnızca Kur'an'a dayandırarak,
diğer dini kaynakları, özellikle Sünneti, reddedebilirler.
Kur'ancılığın
Doğuşu ve Gelişimi
Kur'ancılık,
modernist ve özgür düşünürler
arasında, 19. ve 20. yüzyılda özellikle bazı reformist akımların etkisiyle
doğmuştur. Batı'dan gelen fikrî akımlar, İslâm dünyasında da bir yenilik
arayışına yol açmış ve geleneksel dini anlayışlar sorgulanmaya başlanmıştır. Bu
sorgulama süreci, özellikle tartışmaların
ve eleştirilerin
gündeme gelmesiyle, Kur'an’ı
doğrudan anlama fikrini doğurmuştur.
Kur'ancılığın
doğuşunda etkili olan başlıca faktörler şunlardır:
· Batı’daki Aydınlanma
Dönemi ve Reform Hareketleri: Batı'daki dinî ve bilimsel gelişmeler, İslâm
dünyasında da benzer bir yenilik arayışını tetiklemiştir. Bu süreç, eski
geleneklerin sorgulanmasına ve özellikle hadislere dayalı dinî öğretinin
eleştirilmesine neden olmuştur.
· Sünnete Karşı
Şüphecilik: Bazı kişiler, hadislerin güvenilirliğine yönelik şüpheler
geliştirmiş ve hadislerin İslâm'ı anlamada yeterli olmayabileceğini
savunmuşlardır. Bu, hadislerin ve Sünnetin ikincil bir konumda
değerlendirilmesine yol açmıştır.
· Modernizm ve
Sekülerleşme: İslâm’ı Batı'nın modern bilim ve felsefesiyle uyumlu hale
getirme çabası da Kur'ancılığı körükleyen bir diğer önemli etkendir. İslâm’ı
geçmişin geleneklerinden soyutlayarak daha evrensel bir anlayışla sunma çabası,
bu görüşü pekiştirmiştir.
Kur'ancılık İslâm'ı
Soyutlama Anlamına Gelir mi?
Evet,
Kur'ancılık,
çoğu zaman İslâm’ı Sünnet ve tarihi
birikimden soyutlama anlamına gelir. Bu düşünce, Kur'an’ı esas alarak,
Peygamber Aleyhisselâm’ın Sünnetini ve hadislere dayalı öğretileri ikinci plana
atar ya da tümden reddedebilir. Bu durum, İslâm’ın tarihî ve sosyo-kültürel
birikimiyle bağını koparma anlamına gelebilir. Çünkü İslâm, yalnızca
Kur'an’a dayalı değil, aynı zamanda Peygamber Aleyhisselâm’ın öğretileri,
hadisleri ve İslâm topluluğunun tarihsel tecrübeleri ile de şekillenmiştir.
Kur'ancılık,
genellikle şu şekilde ifade edilir:
· Hadislerin ve
Sünnetin Reddedilmesi: Kur'ancılar, genellikle hadislere dayalı olan İslâm
hukukunu (fıkıh) ve ibadet şekillerini reddedebilirler. Bu, İslâm’ın
öğretilerinin sadece Kur'an'dan alınması gerektiği görüşüne dayanır.
· Sünnetin
Önemsizleşmesi: Kur'ancılık, Peygamber Aleyhisselâm’ın hayatını ve Sünnetini
anlamanın ve takip etmenin önemli olmadığını savunabilir. Bu, Sünnetin Kur'an’ı
açıklayan ve örneklendiren bir kaynak olduğu gerçeğini göz ardı edebilir.
Kur'ancılığın
Riskleri Nelerdir?
Kur'ancılığın
bazı riskleri ve sakıncaları şunlardır:
1. İslâm’ın Tamamlayıcı
Yapısının Bozulması: Kur'an, İslâm’ın temel kaynağı olmakla birlikte,
Sünnet de onu açıklayan
ve uygulamalı örnekler sunan bir kaynaktır. Kur'ancılık, bu tamamlayıcı yapıyı
reddettiğinde, dinin tam ve dengeli bir şekilde anlaşılmasını engelleyebilir.
2. Toplumun
Manevî ve Hukukî Yapısının
Zayıflaması: Hadisler ve Sünnet, İslâm hukukunun (fıkıh) temel
kaynaklarındandır. Sünnetin reddi, toplumda düzenin bozulmasına, dinî uygulamaların
zayıflamasına ve hukuki belirsizliklere yol açabilir.
3. Dinî Çeşitlenmeye
Sebep Olabilir: Sadece Kur'an’a dayalı bir yorumlama tarzı, farklı ve bazen
uç görüşlerin doğmasına yol açabilir. Her bireyin Kur'an'ı farklı şekilde
anlaması, toplumsal birliğin zedelenmesine neden olabilir.
Kur'ancılık
mezheplerden arınmayı amaçlasa da, bu yaklaşım aslında farklı ve güvenilmez çok
daha fazla sayıda mezheplerin doğmasına yol açabilir. Çünkü Kur'ancılık, her
bireyin Kur'an'ı kendi yorumuyla anlamasına zemin hazırlayabilir. Bu da kişisel
yorumların çeşitlenmesine ve toplumsal birliği zedeleyebilecek farklı
görüşlerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Herkesin aynı kaynağı farklı
şekilde anlaması, birbirinden çok farklı görüşlerin doğmasına sebep olabilir.
Bu durum, İslâm'ın tarihî birikimi ve ortak öğretileriyle uyumsuz, dağılmış bir
anlayışa yol açabilir.
4. Hadislerin
Değerlendirilmesindeki Yanılgılar: Kur'ancılar, genellikle
hadislerin güvenilirliğini sorgularlar. Ancak, İslâm’ın tarihi boyunca
hadislerin çok büyük bir kısmı doğrulanmış ve İslâm alimleri tarafından kabul
edilmiştir. Uydurma olanlar ise güvenilir imamlar ve âlimler tarafından deşifre
edilmiştir. Hadislerin reddedilmesi, İslâm’ı eksik ve yanlış bir şekilde anlamaya
neden olabilir.
5. İslâm'ın Tarihî, Hukukî ve Kültürel
Birikiminden Kopma: Kur'ancılık, sadece Kur'an’a dayanarak İslâm’ı
anlamaya çalışırken, İslâm’ın tarihî gelişimini, hukukî kültürel birikimini ve
toplumsal uygulamalarını göz ardı edebilir. Bu durum, İslâm’ın zengin kültürel
mirasından uzaklaşılmasına yol açabilir.
6. Fıkhî
Sorunlar ve Uygulama Zorlukları: İslâm’ın birçok fiili, Kur'an’da doğrudan
yer almaz. Örneğin, namazın nasıl kılınacağı, orucun ne zaman başlayıp ne zaman
biteceği gibi pratik hususlar Sünnetle belirlenmiştir. Kur'ancılık, bu tür
pratik sorulara çözümler üretmekte zorluk çekebilir.
Kur'ancılık İslâm'ı
Nereye Götürür?
Kur'ancılığın,
İslâm’ın doğru anlaşılmasını engelleyebileceği ve toplumu sağlıklı bir dinî yaşamdan
uzaklaştırabileceği yönünde ciddi endişeler bulunmaktadır. Kur'ancılıkla
birlikte, aşağıdaki olguların ortaya çıkması muhtemeldir:
1. Dinî
Bozulma ve Pratik Zorluklar: Sadece Kur'an’a dayalı bir anlayış, pratikte
ciddi sorunlara yol açabilir. Çünkü Kur'an'daki bazı emirler, Sünnetle açıklığa
kavuşturulmuştur. Sünneti reddetmek, bu açıklamaların kaybolmasına neden
olabilir.
2. Toplumsal
Ayrışma:
Kur'ancılık, farklı grupların kendi Kur'an anlayışlarını benimsemelerine neden
olabilir. Birçok yeni mezheplerin doğmasına yol açabilir. İmam Azam Ebu Hanife,
İmam Şâfiî, İmam Mâlik, Ahmed bin Hanbel gibi ehliyetli imamların bulunmaması
sebebiyle İslâm’a ve Kur’an’a aykırı bir çok yeni mezhep doğabilir. Bu da
toplumsal birliği zedeler ve İslâm dünyasında mezhebi, fikri ayrılıklar
doğurabilir.
3. Tarihî Bağlantıların
Kaybı:
İslâm, tarihî olarak bir geleneği ve birikimi takip eder. Kur'ancılık, bu
birikimi yok sayarak, İslâm’ı geçmişten soyutlayabilir. Bu da İslâm’ın tarihsel
bağlamından kopmasına yol açabilir.
4. Şüphecilik
ve Dini Eleştiri: Kur'ancılığın aşırıya kaçan yorumları, İslâm’ın
öğretilerine ve geleneklerine yönelik bir şüphecilik doğurabilir. Bu, inananları
zayıflatabilir ve dinî güvenin kaybolmasına, ateizm ve deizme yol açabilir.
Sonuç
İlk
bakışta kulağa oldukça hoş gelen Kur'ancılık, İslâm’ın esaslarını sadece
Kur'an’a dayandırmayı savunur, ancak bu yaklaşım, İslâm’ın tamamlayıcı
öğelerinden, özellikle Sünnetten ve İslâm’ın tarihî birikiminden uzaklaşmaya
neden olabilir. Kur'ancılığın riskleri, dinin doğru anlaşılmasında ve toplumsal
düzenin korunmasında ciddi tehlikeler doğurabilir. İslâm, hem Kur'an hem de Sünnet ile şekillenen ve
birbiriyle bütünleşen bir din olduğu için, yalnızca birini öne çıkarmak, İslâm’ın
bütünsel yapısını ve uygulamalarını zedeleyebilir.
Yorumlar
Yorum Gönder