EHL-İ SÜNNET NE DEMEK? Ehl-i Sünnet, İslâm'ın en geniş ve yaygın ana akım mezhebidir. Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat olarak da bilinir. Dünya Müslümanlarının yaklaşık yüzde doksanı bu ana akıma mensuptur ve bunlara Sünnî denir. Kalan kısım ise Şiiliği ve kollarını oluşturur. Ehl-i Sünnet'i geniş bir caddeye benzetecek olursak, bu ana akımı oluşturan Hanefî, Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî kollarını bu caddenin şeritleri gibi düşünmek mümkündür. Bu dörtlü yapı, bir evin tek odalı değil dört odalı olması gibidir; çeşitlilik, genişlik ve zenginliktir. Ehl-i Sünnet'in Temel Özellikleri 1. Peygamber ve Ashab Yoluna Uygunluk Ehl-i Sünnet, Hz. Muhammed Aleyhisselam'ın ve Ashabının inanç ve uygulamalarını takip eden kimseleri ifade eder. İmanın ve ibadetin orijinal haline bağlı kalmayı amaçlar. Hadis: تَفَرَّقَتِ الْيَهُودُ عَلَى إِحْدَى وَسَبْعِينَ فِرْقَةً، وَالنَّصَارَى عَلَى اثْنَتَيْنِ وَسَبْعِينَ فِرْقَةً، وَتَفْتَرِقُ أُمَّتِي عَلَى ثَلاثٍ وَسَبْعِينَ فِرْق...
Kayıtlar
Kasım, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
KUR'AN'I ANLAYARAK OKUYABİLMEK Kur'an'ı anlayarak okuyabilmek için bir insanın belirli bir bilgi altyapısına sahip olması gerekmektedir. Bu altyapı ve ek bilgiler, Kur'an'ın dilini ve içeriğini daha derinlemesine kavrayabilmeyi sağlar. İşte bu altyapının bazı temel bileşenleri: 1. Kalp ve Niyet Temizliği Kur’an’ı anlayarak okumanın birinci şartıdır. Çünkü Kur'an, ancak kalp ve niyetin saflığı ile doğru anlaşılacak bir kitaptır. İman, samimiyet ve ruhsal temizlik, Kur'an’ın içindeki derin anlamları keşfetme noktasında kişiye yardımcı olur. Müslümanlar, Kur'an’ı anlamak için niyetlerini doğru yapmalı, sadece bilgi edinme amacıyla değil, aynı zamanda maneviyatlarını geliştirmek amacıyla da okurlar. 2. Arap Dili Bilgisi Kur'an, Arapça olarak indirilmiştir. Arapçayı bilmek, özellikle dilin klasik (Fus'ha) Arapçasını anlamak, Kur'an'ı doğru anlamanın temelidir. Ancak, sadece dil bilgisi yeterli olmayabilir; kelimeler...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
VADE FARKI NE ZAMAN FAİZ OLUR? Taksitli mal alırken fiyata eklenen vade farkı faiz olmaz. Bunun sebebi, Bu farkın, malın bedelini ödemediğimiz kısmının “kullanım fiyatı”, bir bakıma “kirası” olmasıdır. Meselâ, peşin fiyatı 1000 lira olan bir elbiseyi iki taksitle aldığımızı varsayalım: 500 lirasını peşin ödeyip bu elbiseyi kullanmaya başladığımızda bu elbisenin yarısını hakkımız olmadığı halde kullanmış oluruz. Bu ekonomide %50 enflasyon varsa ödenmemiş 500 liranın bir aylık değer kaybı yaklaşık olarak 17,2 TL’dir. Tekstil sektöründe aylık kârlılık oranını %5 olarak kabul edelim. Bunu tekstil ürünlerinin aylık kullanım bedeli veya kirası olarak kabul etmemizde sakınca olmaz. Çünkü elbise kullanım faydası somut olan bir "mal"dır. Bu durumda satıcının ödenmemiş 500 lira üzerinden aylık 25 TL kullanım bedeli hakkı doğar. 17,2 TL enflasyon farkı ile 25 TL kullanım bedelini topladığımızda 42,2 TL vade farkı satıcı tarafından talep edilebilir. Buna fai...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
FAİZ YALNIZ EMEĞİ Mİ SÖMÜRÜR? Prof. Dr. İsmail ÖZSOY Faizin eleştirisi hep emeğin sömürülmesi açısından yapılmıştır. Oysa Kur'anî bakış faiz mekanizmasının sermayeyi de sömürdüğüne işaret eder. Eğer sömürü kötü ise kimin kimi sömürdüğü elbette önemli olmamalıdır. Ne emek sömürülmeli ne de sermaye... Oysa faiz mekanizması sermayenin de sömürülmesinin aracıdır. Zira o, sermayenin kazancına faiz oranı kadar sınır koyar. Faiz Büyük Sermayenin Küçük Sermayeyi Sömürmesinin de Aracıdır. Zira Faiz sistemi parasal sermayenin getirisini belirlenen faiz oranı ile garantileme avantajına karşılık; Onu aynı zamanda o faiz oranıyla sınırlandırma ve kazancını frenleme dezavantajına sahiptir. Nitekim uyanık iş adamları, yüksek getiri bekledikleri projeleri ortaklık yoluyla finanse ederek kârı sermaye sahipleriyle âdil paylaşmak yerine, beklenen kâr oranından düşük faizle borçlanmayı tercih eder; Küçük sermaye sahiplerinin kazançlarının düşük kalmasına sebep o...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
İSTANBUL'UN FETHİNE DAİR PEYGAMBER (as) HADİSİ Bazıları Hz. Peygamber Aleyhisselâmın hadislerinin 150-200 sene sonra yazıya geçirildiği iddiasıyla onlar üzerinde şüphe uyandırmaya ve Müslümanları Hz. Peygamber Aleyhisselâmın Sünnetinden soğutmaya çalışmaktadır. Oysa Hz. Peygamberin hadislerinin önemli bir kısmı daha Hz. Peygamber Aleyhisselâmın sağlığında kendilerine izin verilen bazı sahabîler tarafından yazıya geçirilmiş, bu yazılı kayıtlar daha sonra hadis külliyatlarında yerini almıştır. İslâm dünyasının önemli tarihî olaylarından biri olan İstanbul'un fethi, Hz. Muhammed Aleyhisselâmın hadislerinde önceden haber verilmiş bir olaydır. Bu hadis, Müslümanlar arasında büyük bir heyecan uyandırmıştır. Hadiste verilen fetih haberinin gerçekleşmesi, Hz. Peygamber Aleyhisselâmın peygamberliğinin doğruluğu kadar, Onun hadisleri ve Sünnetinin önemini teyit eden bir kanıt olarak karşımıza çıkmaktadır. İstanbul'un fethi ile ilgili hadisler, İslâm literatüründe sahih kabu...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
İSLÂM’IN EVRENSEL GELİŞİMİ: TARİHSEL TEMELLER VE MODERN ELEŞTİRİLER Giriş İslâm dini, Kur'an'ın vahyi ile başlayarak Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Aleyhisselâmın hadisleri ve sünneti ile şekillenmiştir. Bu temel kaynaklar, İslâm'ın farklı kültürlerde ve coğrafyalarda gelişmesine olanak tanımıştır. Mezhepler, bu süreçte ortaya çıkan çeşitli yorum ve uygulamaların bir sonucudur. Ancak günümüzde, İslâm'ın bu unsurlardan arındırılması gerektiği görüşü de dile getirilmektedir. Bu yazıda, İslâm'ın tarihsel gelişimi, modern dünyadaki durumu ve hadis, sünnet ve mezheplere yönelik eleştirilerin olası etkileri ele alınacaktır. Hz. Peygamber'in (as) İslâm'a Katkıları Hz. Peygamber'in (as) sünneti, İslâm'ın en önemli ikinci kaynağıdır ve İslâm'ın uygulanabilirliğini ve anlaşılabilirliğini sağlamada kritik bir rol oynamıştır. Onun hayatı, davranışları ve sözleri, Müslümanlar için bir rehber olmuştur. İşte Hz. Peygamber'in (as) İslâm'a katkıla...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Hz. Muhammed’in (as) “FAİZ MUCİZESİ” Prof. Dr. İsmail ÖZSOY EFC Ethical Funding Co., CA Danışma Kurul Üyesi Faiz ortaya çıktığı andan itbaren insan oğlunun vicdanını rahatsız etmiştir. Herkes onu eleştirmiş, anlamaya ve açıklamaya çalışmış fakat hiç kimse onun ne tam bir tarifini yapabilmiş ne de kapsamını belirleyebilmiştir. Onunla ilgili yüzlerce kitap yazılmıştır. Hâlâ konuşuluyor, tartışılıyor. Ben de doktora tezimi faiz konusunda yazdım. Faiz teorilerini, dinlerin ve felsefî akımların faize bakışını inceledim. İktisat ve İlahiyat anadal sahibi olarak konuyu bu iki boyutuyla da kavradığımı düşünüyorum Ancak yazılı ve sözlü açıklamalarıml...