BİNLERCE RESÛL SAHNEDE Hz. Muhammed Aleyhisselam'ın hadisleri ve Sünnetini reddedenler kadar Kur'an'ı istismar eden, eğip büken görmedim. Peygamber Aleyhisselam'ı susturan her mealci veya "Kur'ancı", Peygamber rolünü üstleniyor, Kur'an'ı istediği gibi yorumlamaktan çekinmiyor; kendini Peygamberin yerine koyuyor. Bediüzzaman Said Nursi'nin, "Bir Allah'ı kabul etmeyen, mevcudat adedince ilahı kabul etmek zorunda kalır" sözünde ifade ettiği üzere; Son ve Tek bir Peygamber olarak Hz. Muhammed ve Sünnetini kabul etmeyen her "Kur'ancı" bir peygamber gibi hareket edip Kur'an'ı kendi istediği gibi konuşturuyor. Her bir Kur'ancı potansiyel bir peygamber kesiliyor. Böylece, neredeyse Kur'ancılar sayısınca peygamber varmış gibi bir durum oluşuyor. Nitekim, ismini vermek istemediğim, insanı hayal kırıklığına uğratan ünlü, medyatik bir İlahiyat Profesörü elinde Kur'an ile kendisinin bir resul olduğundan bah...
Kayıtlar
Ekim, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
TOPRAKLI ALTIN Allah Kur'an-ı Kerimi bize rahmetiyle "Saf Altın" olarak ikram etti. Onu çocuk da kabul eder, saf çünkü, pırıl pırıl. Sünneti ise "Altın Madeni" olarak. Onun üzerinde toprak, toz var; O herkese nasip olmasın, Onu elde etmek emek sonucu olsun, diye. Ona sahip olmak çaba gerektiriyor. Kimilerinin, "Altın madeninden altın hazinesi oluşturma" gibi bir nasibi olmayınca topraklı gördüğü altına rağbet etmiyor. Kur'an 24 ayar saf külçe altın; Ona şekil verilmesi, ondan mücevherat yapılması lazım. Sünnet, 22 ayardır ve Kur'an altınından işlenmiş mücevherattır. Kur'an sıfır daire, Sünnet onun tefrişatıdır. *** Sadece Kur'an diyenlerin mücevheratı 24 ayar altın gibi kolayca şeklini kaybedebilir, yani, Sadece Kur'an diyenlerin kolayca ayakları kayabilir. *** Ehl-i Sünnet ekolüne göre; "Sünnetsiz" Müslümanlar dinsiz olmazlar ama boş dairede oturmuş olurlar, boyunlarında çok kolay deforme olacak külçe altınla dolaşırlar...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
CUMA NAMAZI KILMAMAK MI? Cuma ayeti açıktır: "Ey iman edenler! Cuma namazı için ezan okunduğunda derhal Allah'ı zikretmeye (hutbe ve namaza) koşun, alışveriş (dahil bütün işleriniz)i bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için çok hayırlıdır. " (Cuma, 9) Ayette hitap üç kişi ve üzerinedir. Bilinen haliyle, gitmek istediği halde Cuma namazı için camiye gitme imkânı olmayan; Ancak bulundukları yerde; İster ev, ister işyeri, ister hapishane, ister yol üzerinde, UYGUN bir mekan bulan, Kalkıp birinin, "Ey Müslümanlar! Cuma namazı için sizi davet ediyorum" diyerek, kalkıp ezan okuduğu her UYGUN ortamda, Bu davete engel bir mazereti olmayan BÜTÜN MÜSLÜMANLARA CUMA NAMAZI FARZDIR. *** İlmihal kitaplarındaki çok sayıdaki şartlar Cuma Namazının kendisiyle ilgili değildir. Devlet başkanından izin şartı, Devlete veya ana kütle cemaate karşı ayrılık/fitne oluşturmayı önleme amaçlıdır. Cumayı kılamayanların öğle namazını cemaatle kılmalarının uygun görülmemesi de aynı sebepled...